Şeytan işini bilmez mi?

Nasıl tepem attı!

Saatlerden beri kendi kendimi yiyorum, gerçekten çok kızdım…
Ana…
Avrat, sevgili ve de kardeş demeden…
Sülalede ne kadar hatun kişi varsa HEPSININ üzerine benzin döküp…
Kibriti çakmalı!

Boşu boşuna Şeytan Hava Anamıza gitmedi…
Karı milleti…
Saçı uzun aklı kısa diyenin aklını becermeli…
Sırtından sopa, karından sıpa eksik etmeyeceksin diyen ise bilgenin ta kendisi!

Kardeşe gittim öğleden evvel…
Zili çaldım Jack’i yolla dedim, Emi açtı kapıyı…
Anası birinci kattan uzattı kafasını, selam sabah…
“Ağabey bir şey söyleyeceğim sana ama KIZMAYACAKSIN!”
Söyle!
“Annem İzmir’de (…)”

Ailevi bir neden…
Demiştim valideye hazırlan Pazartesi gidiyoruz İzmir’e…
İstemedi, bin bir bahane…
Silah ruhsatımı da alamadım bu yüzden, sevindireyim dedim kadını, ruhsatı başka zaman alırsın dedim kendime. Ya ta Çarşamba mı Perşembe miydi gittiğimde, açık açık söyle…
BILIYORUM, korktu…
Kaç yüz kilometre, benim için, benden korktu ama böylelikle benim ruhsatta başka bahara kaldı.

Telefon ettim bir iki saat evvel, bilmiyormuşum numarasındayım, anne nasılsın?
Tek kelime söylemedi iyi mi…
Kızından aldım haberi!

Hepsi böyle kardeşim hepsi böyle…
Al birini vur ötekine!

Belki bir, iki ay sonra yine gitmem gerekebilir…
Kısmetse o zaman…
Bu kadın milleti neden her şeyi bu kadar komplike yapar, yani karmaşık…
Neden ya neden?

EVET…
Eminim, adimin Önder olduğu kadar…
Benzin ve kibrit…
Tüm erkeklerin refahı, kurtuluşu olacak!